Best Date Ever

Hayatımda gördügüm en şahane "date event"i , (yalnız birazcık kısa,sadece 2 dakikacık)

Söze ne hacet ! Buyurun.

Arka planda çalan muzikalse "Big Star – Thirteen”

Ahmet Haşim Vs Orhan Veli

Muzikte,sinemada,tiyatroda hatta romanda oldugu gibi maalesef şiirde de hala eskiye yad etmekteyim.

"Hiçbir şeyin tadı eskisi gibi degil"

diye hayıflanan buyuklerime gel de hak verme.Neden 1930larda yasamak istedigime dair bir gerekce daha...

Ahmet Haşim

Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam.

Orhan Veli Kanık

Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir de rakı şişesinde balık olsam.

Ahmet Haşim

Canan ki gündüzleri gelmez
Akşam görünür havz üzerinde.

Orhan Veli Kanık

Canan ki Degüstasyon'a gelmez,
Balıkpazarı'na hiç gelmez.

Ahmet Haşim

Yarin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil
Ruhum acısından bunu bildi.
Düştükçe vurulmuş gibi yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler
Gönlüm ona pervane kesildi.

Orhan Veli Kanık

Hakkınız var, güzel değildir ihtimal
Mübalağa sanatı kadar
Varşova'da ölmesi on bin kişinin
Ve benzememesi
Bir motörlü kıtanın bir karanfile,
Yarin dudağından getirilmiş!!!!

Cold Souls

Yaklasık 90 dakikamı ayırdıgım filmden elime gecen tek nokta bu replik oldu,paylaşayım istedim;

Bu bir fil.Sirke gittiyseniz bu canlıların ufacık bir kazığa bağlanmış halde sakince durduklarını görmüşsünüzdür.Fil genç ve nispeten güçsüzken sağlam bir kazığa bağlanır.Daha sonra, ne kadar büyük ve güçlü hâle gelirse gelsin kendini kurtaramayacağına inanmaya devam eder.

Birçok zeki insan da sirk fili gibidir.Kendi kendilerine koydukları sınırları asla sorgulamazlar.

Ruh da, benzer şekilde kazık işlevi görebilir.

Zincirlerini kırması gerekir.

İntihar Cinayet

Gerilim tarzında kitapta dikkatimi başka bir nokta çekti,işte o nokta ;

Bir deney yapılmış 6-7 yaslarında cocuklara.Onlara küçük kız-oglan fotografları gösterilmis.Sonrasında hangisinin daha şirin bulundugunu nedeniyle birlikte acıklamaları istenmis.Kızlardan biri oglanlardan birinin gülüşünü begendigini soylemiş.gulumserken agzının sol tarafı sag tarafından biraz daha kalkıkms.Yaklasık bin kadar yanıt bir yere kaydedilmiş.Sonra aynı cocuklar 30yıl boyunca takip edilmiş.6-7yasında begendiklerinin,yani ideal guzelligin onlar icin pek degişmedigi ortaya cıkmıs.Çarpık gulumseyişli oglanı begenen kız aynı sekilde gulumseyen adamla evlenmis.Bazı cocuklarsa aradıklarını hiçbir zman bulamamalarına ragmen girdikleri ilişkide surekli basarısz olmus.

Öyle işte...

hayatta kendini sims karakteri gibi hissetmek

Sims oynayanlar yahut menajer futbol oynayanlar bilirler bir karakter secersiniz ve o karakterin ozellikleri icin elinize bir puan verilir.O puanla karakterinizi sekillendirirsiniz,simste ne kadr urkek-eglence meraklısı-iyi kalpli aynı seklde menajerdeyse de dripling-hırs-teknik vb. ozelliklerini belirlemek size kalmıstır.
Oyundan hareketle bi baska acıdan kendimi degerlendirme istegi dogdu bende.Diyelim ki elimde 100 puan var ve bunu kendime nasıl bolerim die sahiden dusunudum (zamazingolara bayılırım,eee 24 saat var.Harca harca bitmiyor)
İşte hayatımdaki öncüller;

%20

-Ailem konusunda kararsızım,simdi normal sıradan bir gunde bir araya gelmemiz yemeklere bakar sadece.Yoksa herkes odasındadır.Uzun sureli ayrılıklardan sonra dahi bir araya geldigimizde de max. 10 dakika bi özlem giderilir,sonrasında gene herkes rutin rollerine geri doner (genellikle tv karsısına)Ama zor ve kotu gunlerimde herkes sırtını bana geri dondugunde dahi onları yanımda hissederim.

%20

-Dostlarım,10 tane arkadasım olcagına 1 tane dostum olsun taraftarıyım.Haneyti yukseltmenin gunluk sadece "gunaydın-gunaydın"lık ilişkilerin adamı hiçbir zaman olamadım.Dolayısıyla cevrem cok geniş olmamakla birlikte herkesin hayatında olabilecek bir elin parmaklarını asmayacak kadar insan var hayatımda.Bu arada karsı cinsle olan ilişkime de deginmek isterim.Kendileriyle aram muazzam olmasa da iyidir,yalnız bu aralar dikkatimi bir şey çekti,İzmirli kızlarla arkadaslık manasında aram hep iyi olmus keza Ankaralı kızlarla da duygusal anlamda...Suyundan mıdır nedir,bilemedim..

%15

-Sıra geldi bireysel zevklere.Hayatımda bircok şey yer alır ama ilk sırayı müziğe vermek icin cok fazla dusunmeme gerek yoktu.Daha da basite indirgeyeyim hemen,her seyi dinlemem.Cok buyuk agırlıkla yabancı rock muzik.

%12.5

-Muzikten sonra ise sinema gelir,o da gene yabancı(daha cok abd)agırlıklıdır,bu bolume dizileri de katayım.Takip ettigim dizilerse sinemada oldugu gibi yabancı agırlıklıdır.

%12.5

-Spora yer versemem olmazdı herhalde,hayata futbolla gozlerimi actım,basketbolla devam ettim,tenise yoneldim.Spor konusunda idealim her dalı mumkun oldugunca denemek.Kendimi mukemmel bir spor izleyicisi olarak gorurum(izlemedigim dal yoktur diyebiliirm)Yalnız ulkemizdeki saf spor izleyicisinden beni ayıransa bunları gunluk hayata uyarlamam,sadece izlememem olabilir.

%10

-Kitap:Aslında kitabın hayatımdaki yeri azımsancak derecede degil ama bendeki felsefe,yorum begeni ve degerlendirmeler uzerine kitap almamak.Kendi kiabımı kendim kesfedeyim istiyorum,bu da genellikle sukut-U hayala yol acıyor.

%5

-Tiyatro,tiyatronun bu kadar geride kalması ilginc.Bunun en buyuk sebebiyse sinema kadar yaygın ve de ucuz olmaması olabilir.Elimden geldigince gayret ediorum.

%5

-Oyun, pc biraz eskidigi icin hala max 2008in oyunlarını oynayabildigim icin biraz geriden takip ediyor gibi olsam da ediyorum işte.

The World is Ugly . . .

My Chemical Romance a ait bu sarkıya azıcık rötusda bulunmak istedim gece gece.


Maybe the world is ugly,

Maybe it's not worth living.

But you are right there,

You are beautiful to me.

That's why i wait here,

That's why i live still.

With the hope of touching you ,

With the sound of beating heart.

Are you thinking of me ,

Are you thinking as i do?

Not only world is ugly,

That you can live without me,You are also so ugly.

Not thinking of me as i do,

You are indeed a heart breaker.